Paylaş
Son zamanlarda sayıları artan çocuk kanallarında yayımlanan içeriklerin her zaman çocuklara uygun olmadığını belirten Ayşenur Bekaroğlu, “Çocukları görülmeyen kişilere emanet etmeyin” dedi.
Evrensel / Furkan Tunçdemir
Pandemi sürecinde, çocukların dijital teknoloji kullanımları arttı. Bu sürecin olumsuz sonuçlara neden olabileceğini belirten Çocuk Gelişimi ve Aile Uzmanı Ayşenur Bekaroğlu, ebeveynleri çocuk gelişiminde dijital teknolojilerin kullanımı konusunda uyardı.
Teknolojik gelişmelerin zirve yaptığı bu günlerde, dijital teknolojiler hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Günümüzde teknolojinin doğru kullanımı ile ilgili tartışmalar sürüyorken, çocuklara hitap eden uygulama ve internet sitelerinde de ciddi bir artış var. Çocuklarda bu teknolojilerin kullanımı ile ilgili bilgiler veren Akademisyen ve Klinik Çocuk Gelişimi Uzmanı Ayşenur Bekaroğlu, ebeveynlerin bilinçli davranmaları gerektiğini söyledi.
“GELİŞİMDE KRİTİK EVRELERE DİKKAT”
Çocukların gelişimsel beceriler edinmeden önce dijital teknolojilere maruz kalmalarının, gelişimi geciktirdiğini belirten Bekaroğlu, gelişimde kritik dönemlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Bekaroğlu: “Hayatımızın içinde bu kadar normalleşen ekran kullanımları çocuklar için de normalleşmeye doğru gidiyor. Çocukların gelişimlerinde kritik evreler dediğimiz dönemler var. Bu dönemlerin bazıları beslenme, bazıları ise kas, beyin, nöromotor işlevler veya sosyal gelişim atılım evrelerini içeriyor. Bu dönemlere dikkat edilmediğinde, çocuklarda geri dönüşümü zor olan hasarlar gözlenebilmektedir. Kas gücünde zayıflık, psikomotor becerilerde gerilik, duygularını tanıma ve anlamlandırmada düzensizlik, gelişmemiş kişiliğe bağlı kişilik bozuklukları, bilişsel işlevlerde karmaşa, sosyal becerilerde gerilik ve uyum bozuklukları gibi sonuçlardan bahsetmek mümkündür” dedi.
Pandemi süreciyle beraber sosyal hayatın sınırlandığına vurgu yapan Bekaroğlu, insanlarda duygu düzensizlikleri oluştuğunu söyledi. Durumun abartılı bir hal almasında tek suçlunun pandemi olmadığını da belirten Bekaroğlu; “Teknoloji kullanımını yönetebilen bireyler pandemi sürecinde de kontrolde kalabilirken; kullanımda kontrol sağlayamayanlar için daha da zorlayıcı ve kontrolden çıkan bir hal gözlendi” dedi.
Çocuklarla teknoloji arasındaki ilişkiyi düzenlerken, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken 3 temel öncelik olduğuna dikkat çeken Bekaroğlu, bu önceliklerden ilkinin çocuğun yaşı ve gelişim düzeyi arasındaki dengenin sağlanması olduğunu söyledi. Bekaroğlu’na göre, günlük hayat sorumluluklarının koruması ve ebeveyn-çocuk ilişkisiyle ebeveynlerin rol modelliği diğer temel öncelikleri oluşturuyor.
“YAYINLARI ÖNCEDEN MUTLAKA İZLEYİN”
Son zamanlarda sayıları artan çocuk kanallarında yayımlanan içeriklerin her zaman çocuklara uygun olmadığını belirten Bekaroğlu, ebeveynlerin bu ayrımı gözetmemelerinin, çocukları görülmeyen kişilere teslim etmekle eş değer olduğunu söyledi. Ebeveynlerin bu yayınları mutlaka önceden izlemeleri gerektiğini belirterek, ekran kullanımının beraber yapılan bir aktiviteye dönüştürülmesinin de çocuk için olumlu olabileceğine vurgu yaptı.
Bekaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Aileler çoğu zaman çocuklara sorumluluk becerisi kazandırıp teknolojik kullanım becerisi edindirmek yerine, kendi talepleri veya gerekliliklerine göre teknolojiyi ödül-ceza uygulamasına dönüştürebiliyorlar. Çocuk sahibi bireyler çocuk yetiştirme sorumluluğunu yerine getirip teknolojiyi terbiye aracı ya da kurtarıcı olarak kullanmak yerine ebeveynlik becerilerini geliştirerek, hem sağlıklı dengeli gelişmiş bir birey yetiştirip hem de mevcut teknolojileri kullanan ve daha da ileriye götürebilecek gelişmişlikte nesillere fırsat sağlamış olacaklardır. Amacımız kendi hayatını sağlıklı şekilde idame ettirebilen sorumluluk sahibi kişilikler yetiştirmek olmalıdır.”
“ÇOCUĞUN GÖZÜNDEN VE KULAĞINDAN GİRENLERE ÖNEM VERİLMELİ”
Eğitsel süreçlerin zaman ve emek alırken mobil oyunların küresel olarak tek tıkla kolayca ulaşılabilen araçlara dönüşmesini değerlendiren Bekaroğlu, “Burada önemli olan, çocuğun günlük hayatını, ilişkilerini güçlendirerek, olumlu duygularla desteklemektir” dedi. Bekaroğlu şöyle devam etti:
“Örneğin bir çocuk oyun sırasında rahatlıkla içgüdüleriyle hareket edip, kendi karakteriyle bir diğer karakterden bir şeyler alabilmekte, hatta ona zarar verebilmektedir. Bunu, çocuğun yeterince pekiştirdikten sonra gerçek hayatına alması çok zor değil. Çocuklara, bedeninin kendine özel olduğu, diğer insanların da bedenlerine eşyalarına düşüncelerine saygılı ve özenli olması gerektiğini öğretmemiz gerekir. Bu duyarlılığa ulaşabilmesi için önce gözünden ve kulağından girenlere ehemmiyette kalmak gerekir ki beden ve eşya somutluğundan, düşünce ve duygu soyutluğuna ilerleyebilsin.”
