Paylaş
Türkiye’de çocuklar arasındaki yoksulluk oranı Avrupa Birliği ülkelerinin iki katına ulaştı. TEPAV’ın raporuna göre, Güneydoğu Anadolu’da çocukların %77,6’sı yoksulluk içinde büyüyor.
MediaCH
Türkiye’deki çocuk yoksulluğunda hem bölgesel hem de yaş grupları arasında çarpıcı eşitsizlikler bulunuyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan rapordaki verilere göre, 2023 yılı itibarıyla çocuk yoksulluğu oranı %31,3 olarak belirlendi. Buna göre, Türkiye’de neredeyse her üç çocuktan biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Bölgesel farklılıklar dikkat çekiyor
Türkiye’de yoksulluk sosyal dışlanmayı ve maddi yoksunluğu da kapsıyor. Derin yoksulluk, kuşaklar arası aktarım mekanizmalarıyla daha karmaşık bir hale geliyor. TEPAV’ın yayımladığı raporda, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki çocukların oranının %42,7’ye ulaştığı ve bunun Avrupa Birliği ortalamasının (%24,7) oldukça üzerinde olduğu belirtildi.
Rapora göre, Güneydoğu Anadolu, çocuk yoksulluğunun en yoğun yaşandığı bölge olarak öne çıktı. Şanlıurfa ve Diyarbakır’da yoksulluk oranı %77,6 seviyesine ulaştı. Bölgede doğurganlık hızının 2,71 olduğu ve bu oranın ülke ortalamasının neredeyse iki katı olduğu ifade edildi. Mersin’den Van ve Hakkâri’ye kadar uzanan bölgede, toplam çocuk nüfusunun %29,6’sı, toplam yoksul çocukların ise neredeyse yarısı bulunuyor.
Eğitim sistemi yoksulluk döngüsünü kıramıyor
Raporda ayrıca, çocuk yoksulluğunun eğitim eşitsizlikleri ile yakından ilişkili olduğu da vurgulandı. Eğitim hizmetlerinden duyulan memnuniyetin 2017-2022 yılları arasında %31 azaldığı, kamu eğitimine olan güvenin zayıfladığı tespit edildi (OECD verilerine göre kamu eğitim hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranı 2017’den 2022’ye OECD ortalamasında 2,2 puan artarken Türkiye’de 31 puan azalmıştır). Özel okullara yönelimin artmasıyla birlikte sosyoekonomik gruplar arasındaki eğitim eşitsizliği daha da derinleşti.
Rapora göre, ebeveynlerin eğitim düzeyi, çocukların akademik başarısını da önemli ölçüde etkiliyor. Lise altı eğitim seviyesine sahip ebeveynlerin çocuklarının %21,9’u yükseköğrenim derecesine ulaşabilirken, bu oran yükseköğrenim görmüş ebeveynlerin çocuklarında %83,5 olarak kaydedildi. Eğitim fırsatlarına erişimdeki bu farklılık, kuşaklar arası yoksulluk döngüsünü güçlendiren unsurlar arasında yer aldı.
Raporla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Bu içerik de ilginizi çekebilir: “Türkiye’de eğitimin son 22 yılı; devrim mi, çöküş mü?“
