Rapor: Deprem Sonrası Roman, Dom ve Abdal Çocukların Eğitim Hakları Tehlikede

rapor mediach-min
Paylaş

Depremin yıkıcı etkilerinin hissedildiği Hatay ve Adıyaman’da, Roman, Dom ve Abdal çocuklar eğitim imkanlarına erişmekte büyük zorluklarla karşılaşıyor. Romani Godi’nin raporuna göre, devlet desteği yetersiz kalırken, hijyen, barınma ve ayrımcılık sorunları bu çocukların eğitim hakkını tehdit ediyor.

6 Şubat depremlerinin en ağır hasara yol açtığı iller olan Hatay ve Adıyaman’da, çocukların eğitim olanaklarına erişimi ciddi oranda sınırlanmış durumda. Hayata Destek Derneği’nin Mayıs 2023’te yayımladığı Acil Durum Raporu’na göre, Hatay’da okula devam eden çocukların oranı %35-50 arasında değişirken, Adıyaman’da bu oran %40 seviyelerinde kaldı. Okullarda oluşan büyük hasar nedeniyle öğrenciler sağlam kalan okullara yönlendirilmiş olsa da, güvenli ulaşım imkanlarının yetersizliği birçok çocuğun okula erişimini zorlaştırdı. Bu olumsuzluklardan en çok etkilenen gruplar arasında, eğitimde eşitsizlik ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalan Roman, Dom ve Abdal çocuklar da yer alıyor.

Barınma ve Ekonomik Zorluklar Eğitimi Engelledi

Roman Hafıza Çalışmaları Derneği’nin (Romani Godi) hazırladığı rapor, deprem sonrası Roman, Dom ve Abdal çocukların eğitimle ilgili karşılaştığı zorlukları ayrıntılarıyla gözler önüne serdi. Depremden sonra devlet tarafından sağlanan konteyner kentlerde barınmak zorunda kalan Roman, Dom ve Abdal ailelerin çocuklarının eğitim hakkı büyük ölçüde sınırlanmış durumda. Rapora göre, ortalama altı kişinin yaşadığı 21 metrekarelik konteynerlerde hijyen sağlanamadı ve oyun alanları oluşturulamadı. Bu yetersiz koşullar, çocukların sağlıklı gelişimini engelleyerek eğitimden kopmalarına yol açtı. Sürdürülebilir bir eğitim sağlanabilmesi için barınma koşullarının hızla iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Raporda dikkat çeken bir diğer konu ise, çocuk işçiliğinde gözlemlenen artış oldu. Deprem sonrası artan işsizlik ve yoksulluk, birçok Roman, Dom ve Abdal ailenin geçim sıkıntısıyla karşılaşmasına neden oldu; bu durum çocukların eğitimden uzaklaşarak çalışmak zorunda kalmalarına yol açtı. Rapor, çocuk işçiliğinin artmasının hem eğitim hakkını hem de çocukların sağlıklı gelişim hakkını tehdit ettiğine işaret ederek, sosyal destek mekanizmalarının hızla devreye alınması gerektiğini belirtti.

Ayrımcılık ve anadilde eğitimin yetersizliği

Roman, Dom ve Abdal çocukların eğitim sürecinde ayrımcılığa uğradığı, okulda ve okul yolunda kimliklerinden dolayı dışlandıkları da raporda yer aldı. Özellikle Adıyaman’da bir annenin aktardığına göre, bu çocuklar okulda ötekileştirilerek okula devam motivasyonlarını kaybetti. Ayrıca, okul yollarının ağır taşıtlarla dolu olması ve güvenli ulaşım imkanlarının sağlanamaması, çocukların okula devam etme oranlarını olumsuz etkiledi.

Roman, Dom ve Abdal çocukların kendi anadillerinde eğitim alma imkanının bulunmadığı belirtilen raporda, bu çocukların okul ortamında kendilerini dışlanmış ve anlaşılmamış hissettikleri ifade edildi. Anadilde eğitim imkanı bulamayan çocuklar, aidiyet duygusu zayıfladığı için okula uyum sağlamada ve eğitime devam etmede zorlandı. Raporda, bu çocukların aidiyet duygularını güçlendirecek ve eğitimde kalmalarını destekleyecek bir eğitim yaklaşımının benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Rapor’da ayrıca kamu kurumlarına, Milli Eğitim Bakanlığı’na, Ulusal Eşitlik Kurumlarına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, Yerel Yönetimlere, Hibe Desteği Veren Kurumlara ve Sivil Toplum Örgütlerine Yönelik Önerilere yer verildi.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Bu içerik de ilginizi çekebilir: “Dar Alanlar, Büyük Sorunlar: Konteynerlerin İçinde Kayıp Mahremiyet”

Paylaş