Paylaş
Çocuklara ters kelepçe, aç bırakma, fiziksel şiddet ve psikolojik baskı… İstanbul Barosu’nun raporu, 22–28 Mart haftasında gözaltına alınan çocukların maruz kaldığı ağır hak ihlallerini ortaya koydu.
MediaCH
İstanbul’da bir hafta içinde en az 26 çocuk gözaltına alındı. 19 Mart’ta başlayan ve Türkiye’nin farklı illerine yayılan toplumsal protestolara yönelik polis müdahaleleri sonrası, İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından yürütülen izleme ve hukuk desteği çalışmalarının sonuçları rapor haline getirildi.
Rapora göre gözaltına alınan çocukların büyük çoğunluğu 16–18 yaş aralığında. Gözaltına alınan 26 çocuğun 24’ü oğlan, 2’si ise kız çocuğu.
Ters kelepçe, fiziksel şiddet, alaycı hakaretler
Raporda çocuklara ters kelepçe takıldığı, uzun süre bu şekilde tutuldukları ve bu uygulamanın birçok vakada belgelerle doğrulandığı belirtildi. Toplamda 20 çocuğa kelepçe takıldığı, bazı çocukların saatlerce bu şekilde bekletildiği tespit edildi.
Ayrıca 12 çocuk, gözaltı sürecinde fiziksel şiddete maruz kaldığını beyan etti. Bazı çocukların gözlerine yakın mesafeden biber gazı sıkıldığı, yardım taleplerinin sert biçimde reddedildiği, kolluk kuvvetlerinin çocukların görünüşlerine ya da aile yapılarına yönelik alaycı ve cinsiyetçi ifadeler kullandığı belirtildi. Gözaltı sırasında yaşanan şiddet bazı çocuklarda tıbbi müdahale gerektirecek düzeyde yaralanmalara neden oldu.
12 saat boyunca yetişkinlerle birlikte otobüste bekletildiler
Ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler çocukların yetişkinlerden ayrı tutulmasını emrederken, rapor tam aksine bir tablo çiziyor. 18 çocuk yetişkinlerle aynı araçta ya da mekânda tutuldu. Bazı çocuklar gece saatlerinde gözaltına alındıktan sonra çocuk şubeye ancak sabah ulaştırılabildi; 12 saate kadar yetişkinlerle birlikte otobüslerde tutuldukları beyan edildi.
Aç bırakıldılar, temel ihtiyaçları karşılanmadı
Gözaltına alınan çocukların çoğu yeterli yiyecek ve içeceğe erişemedi. Raporda yalnızca 7 çocuğa düzenli yiyecek ve içecek sağlandığı, 15 çocuğun ise aç bırakıldığı ya da ihtiyaçlarının ancak yakınları tarafından karşılanabildiği ifade ediliyor.
Çocukların sadece fiziki değil, psikolojik açıdan da ciddi hak ihlallerine uğradığı; uzun süre gözaltında tutulmaları, temel ihtiyaçlarının karşılanmaması ve orantısız güvenlik tedbirlerinin travmatik etkiler yarattığı değerlendiriliyor.
Adli sistemin çocuk dostu olmaktan uzak uygulamaları
Gözaltına alınan çocukların yarısından fazlası hakkında adli kontrol kararı verildi. İfade işlemlerinde 14 çocuk, terör suçları kapsamında görevli çocuk savcısına yönlendirildi. Oysa yasaya göre toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan çocukların Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanmaları mümkün değil.
Raporda, adli sistemin çocukların üstün yararını gözetmeyen yaklaşımının, onları ceza yargılamasına gereksiz yere dahil ettiğine dikkat çekildi. Bu sürecin çocuklar için onarılamaz zararlar doğurabileceği vurgulandı.
Baro: Hak ihlallerine karşı etkin soruşturmalar yürütülmeli
İstanbul Barosu, çocuklara yönelik kelepçe uygulamasının, fiziksel ve psikolojik şiddetin, yetişkinlerle birlikte tutulmalarının ve temel ihtiyaçlara erişimlerinin engellenmesinin açık insan hakları ihlali olduğunu vurgulayarak sorumlular hakkında etkin ve şeffaf soruşturmaların başlatılması çağrısında bulundu.
Ayrıca çocukların gözaltına alınmasının yalnızca son çare olarak başvurulması gereken bir tedbir olduğu hatırlatıldı. Çocukların özgürlükten yoksun bırakıldıkları her anda devletin azami koruma yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğinin altı çizildi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.