Paylaş
Ekonomik krizle derinleşen eşitsizlikler, okullulaşma oranlarında düşüş, eğitim dışı kalan çocuk sayısında artış… Eğitim İzleme Raporu 2024, Eğitimde fırsat eşitliğinden öğretmen eksikliğine, okullulaşma oranlarından derslik ihtiyacına kadar çarpıcı tespitler sunuyor.
MediaCH
Türkiye’de eğitime erişim ve eğitim kalitesi, ekonomik kriz ve bölgesel eşitsizliklerle daha fazla derinleşiyor. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından hazırlanan Eğitim İzleme Raporu 2024’e göre, zorunlu eğitim çağındaki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı 612 bin çocuk eğitimin dışında kalıyor. Mülteci ve göçmen çocuklarla birlikte bu sayı 855 bini aşıyor. Raporda, özellikle ekonomik kriz nedeniyle yoksulluk sınırının altındaki çocukların eğitime erişimlerinde ciddi sıkıntılar yaşadığı ve okullulaşma oranlarının her geçen yıl daha da düştüğü vurgulanıyor.
Eğitim dışı kalan çocuk oranlarında bölgesel eşitsizlikler
Rapora göre, Türkiye genelinde 15-17 yaş aralığındaki eğitim dışı kalma oranı ortalama yüzde11,7. Bazı illerde bu oran artış gösteriyor. Örneğin Muş’ta yüzde 35,6 ile her üç çocuktan biri eğitim dışında kalırken, Ağrı’da bu oran yüzde 32,4, Gümüşhane’de yüzde 28,7’ye ulaşıyor. Bu yüksek oranlar, bölgesel eşitsizliklerin çocukların eğitim hayatına etkisini ortaya koyarken, düşük gelirli ailelerin çocuklarının eğitime erişiminde yaşanan güçlüklerin altını çiziyor.
İLLERE GÖRE 15-17 YAŞ GRUBUNDA EĞİTİM DIŞINDAKİ ÇOCUK ORANI, 2023-24
Maarif eğitim modeli ve derslik ihtiyacı
2024-25 eğitim öğretim yılı itibarıyla kademeli olarak uygulanmaya başlanan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, öğretim programlarında kapsamlı bir dönüşüm öngörüyor. İlk etapta 1., 5. ve 9. sınıflardan başlayarak uygulanan bu modelle öğrencilerin temel becerilere daha fazla odaklanması hedefleniyor. Ancak, özellikle derslik başına düşen öğrenci sayısındaki fazlalık bu modelin uygulanmasında zorluklar yaratıyor. Rapora göre, Türkiye’de hâlâ yüzlerce okulda fiziksel kapasite sorunları devam ediyor ve derslik ihtiyacı karşılanamayan illerde çocukların eğitimde eşit fırsatlara sahip olması engelleniyor.
Mülteci ve göçmen çocukların eğitim erişimi yetersiz
Raporda Türkiye’de yaşayan 6-17 yaş aralığındaki 1,18 milyon “yabancı” çocuğun büyük çoğunluğunun (yüzde 80,8) geçici koruma altındaki Suriyelilerden oluştuğu belirtiliyor. İlk ve ortaokul seviyesinde okullulaşma oranları yüzde 90’larda seyretse de, ortaöğretimde bu oran yüzde 44’e kadar düşüyor. Suriyeli çocuklar özelinde ise okullulaşma oranları ilkokulda yüzde 90,9, ortaokulda yüzde 93,5, ancak ortaöğretimde yalnızca yüzde 44,0 düzeyinde. Özellikle ortaöğretim çağındaki göçmen çocuklar için eğitim, ekonomik kriz ve sosyal uyum eksikliği nedeniyle erişilmesi zor bir hak olarak kalmaya devam ediyor.
Açık öğretime yönelim ve çocuk işçiliği tehlikesi
Raporda, çocukların örgün eğitimden uzaklaşarak açık öğretime yönelmesindeki artış dikkat çekici bir veri olarak öne çıktı. 2023-24 eğitim yılında açık öğretim liselerine kayıtlı öğrenci sayısı 319 bin. Bu öğrencilerin yüzde 51,1’ini erkekler, yüzde 48,9’unu kız çocukları oluşturuyor. Örgün eğitimden ayrılarak açık öğretime geçen çocukların büyük çoğunluğu düşük gelirli hanelerden geliyor ve bu durum çocuk işçiliği riskini artırıyor. Ayrıca, çocukların gelişim döneminde sosyal ve duygusal beceriler kazanmaları açısından büyük önem taşıyan okul ortamından mahrum kalmaları, ileride telafisi zor etkiler yaratabiliyor.
PISA 2023 ve eğitimde temel beceriler
Raporda uluslararası ölçekte değerlendirilen Türkiye’nin, PISA 2023 sonuçlarına göre temel becerilerde geri kaldığı belirtiliyor. Özellikle okuma, matematik ve fen alanında yapılan bu değerlendirmeler, Türkiye’de öğrencilerin bu alanlarda uluslararası ortalamanın altında kaldığını gösteriyor. Rapor, Türkiye’nin PISA sonuçlarını iyileştirmesi için eğitim programlarında beceri temelli bir yaklaşıma geçişin gerekli olduğunu vurguluyor. Bu kapsamda, çocukların temel becerilerinin desteklenmesi için okullardaki donanım eksikliklerinin giderilmesi ve öğretmenlerin bu konuda eğitim alması gerektiği ifade ediliyor.
Yükseköğretim kurumları sınavı sonuçları ve yerleşme oranları
2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre, ortaöğretimden mezun olan öğrencilerin üniversiteye yerleşme oranlarının her geçen yıl düştüğü görülüyor. Raporda, 2023 yılında ortaöğretim kademesinden mezun olanların yüzde 40’ının üniversiteye yerleştiği ancak bu oranın 2024 yılında yüzde 35’e kadar gerilediği belirtiliyor. Özellikle üniversiteye geçişte yaşanan bu düşüş, sınav odaklı sistemin öğrencilerin akademik hedeflerine ulaşmalarında bir engel teşkil ettiğine işaret ediyor. ERG, sınav odaklı bir eğitim sisteminden çıkarak çocukların becerilerini merkeze alan bir sistemin daha etkili olacağı görüşünde.
YKS’YE SON SINIF DÜZEYİNDE BAŞVURANLARIN BÜYÜK BİR YÜKSEKOĞRETİM KURUMUNA YERLEŞME ORANLARI
Deprem bölgesinde eğitim: Güvenli okul ihtiyacı
6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük depremler, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki eğitim yapısını derinden etkiledi. Raporda, deprem bölgesinde binlerce öğrencinin okullarının zarar görmesi nedeniyle farklı binalarda eğitim aldığı belirtiliyor. Depremin ardından yapılan geçici çözümler, kalıcı bir güvenlik planı oluşturulmadıkça çocukların eğitimden soğumasına neden olabileceği uyarısını getiriyor. Eğitim Reformu Girişimi, çocukların güvenli bir eğitim alması için deprem bölgesinde kalıcı okul projelerinin hayata geçirilmesini, yeni ve depreme dayanıklı okullar inşa edilmesini öneriyor.
Yetersiz atamalar ve destek eksikliği
Raporda, Türkiye’de öğretmenlerin yaşadığı sorunlar ve atama yetersizlikleri eğitimde kaliteyi düşüren bir etken olarak öne çıkıyor. Özellikle ekonomik kriz ve iş güvencesinin olmaması nedeniyle öğretmenlerin mesleği bırakma oranlarının arttığı ifade ediliyor. 2024 yılında çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yapılan değişikliklerin ise öğretmenlerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı görüşü dile getiriliyor. Türkiye’de öğretmen açığının giderek arttığına dikkat çeken rapor, derslik başına düşen öğrenci sayısının da bu eksiklikle birlikte daha fazla arttığını vurguluyor.
ORTAÖĞRETİMDE MESLEĞE YENİ BAŞLAYAN ÖĞRETMENLE MÜMKÜN OLAN EN YÜKSEK MAAŞI ALAN ÖĞRETMENİN MAAŞLARI ARASINDAKİ FARK (%)
Eğitimde yapısal sorunların çözümü için yol haritası ihtiyacı
Eğitim İzleme Raporu 2024, çocukların eğitimde fırsat eşitliğine erişimini sağlamak adına öneriler sunarken, Türkiye’de eğitimin yapısal dönüşüm ihtiyacına dikkat çekiyor. Tüm çocukların kaliteli eğitim hakkına ulaşabilmesi için gerekli kaynakların sağlanması gerektiğini belirten rapor, bu dönüşümün hayata geçmesi adına yerel müdahale programlarının önemini vurguluyor.
Raporda, Türkiye’deki eğitim sisteminin bu çoklu kriz ortamında sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için finansman, eğitim materyalleri, öğretmen atamaları gibi birçok alanda kapsamlı değişikliklerin yapılması gerektiği belirtiliyor.
Raporun tam haline buradan ulaşabilirsiniz.