Paylaş
Eğitim Sen’in raporuna göre, çocuk işçiliği, artan eğitim maliyetleri ve dini içerikli etkinlikler yaygınlaşırken, 1 milyon çocuk eğitim hakkından mahrum.
MediaCH
Ankara – Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2024-2025 eğitim-öğretim yılı birinci yarıyıl raporunu yayımladı. Rapora göre, Türkiye’de örgün eğitimde 18 milyon 710 bin öğrenci bulunurken, eğitim çağındaki 1 milyon 95 bin 364 çocuğun okula kaydı yapılmadı. 15-19 yaş grubunda okullaşma oranı, Doğu Anadolu’da %60,5 ile düşük bir seviyede kalırken, Batı Anadolu’da bu oran %83,2 olarak kaydedildi.
Eğitim Reformu Girişimi’ne ait verilerin de yer aldığı raporda, 2023-2024 eğitim yılında eğitim dışına itilen çocuk sayısının %38,4 artarak 612 bin 814’e ulaştığı belirtildi. Ortaöğretim düzeyinde okul terk oranının %74 olduğu ifade edilirken, zorunlu eğitimde olması gereken 200 bine yakın çocuğun tamamen eğitim sisteminin dışında kaldığı vurgulandı.
Eğitim masrafları artıyor
Raporda, artan ekonomik krizle birlikte eğitim maliyetlerinin ciddi şekilde yükseldiği kaydedildi. İlkokul öğrencisinin temel ihtiyaçları için 3.000-5.000 TL aralığında, lise öğrencisi için ise 6.000 TL’nin üzerinde harcama gerektiği belirtilirken, teknolojiye yönelik ihtiyaçların bu rakamları daha da artırdığı ifade edildi.
Türkiye’de öğrenci başına yıllık eğitim harcamasının 5.425 ABD doları olduğu, OECD ortalamasının ise 14.209 ABD doları seviyesinde bulunduğu aktarıldı. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’dan eğitime ayrılan payın %4,2 ile OECD ortalamasının (%5) altında kaldığı vurgulandı.
Ücretli öğretmenler zor koşullarda çalışıyor
Raporda, 100 bin ücretli öğretmenin ek ders karşılığı asgari ücretin altında maaş aldığı, bazı öğretmenlerin ise maaşlarını gecikmeli olarak alabildiği belirtildi. Atamalarda devam eden mülakat uygulamasının torpil ve liyakatsizlik iddialarına yol açtığı ifade edildi.
Eğitimde dinselleşme ve eşitsizlik
Eğitimde dinselleşme pratiklerine de değinilen raporda, ÇEDES projesi kapsamında 2023-2024 eğitim yılında 21 bin 372 okulda 996 bin 886 öğrenciye ulaşıldığı bilgisi paylaşıldı.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
ÇEDES projesi kapsamında okullarda yapılan ve kamuoyuna yansıyan bazı etkinlikler şu şekildedir:
- Türkiye’nin dört bir yanında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde uygulamalı hac eğitimi verilmekte, sınıfın ortasına kurulan Kâbe maketi etrafında tavaf eden öğrenciler, ihram giyimini öğrenip şeytan taşlama pratiği gerçekleştirmektedir.
- Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2 Aralık 2024 tarihinde okullara gönderdiği yazı ile ÇEDES Projesi kapsamında lise, ortaokul, ilkokul ve anaokullarından oluşan 99 okula cami imamlarını görevlendirmiştir. Görevlendirme listedeki din görevlilerin tamamı AKP İzmir İl Başkanı, MÜSİAD üyesi patron Bilal Saygılı’nın kendi adına yaptırdığı Ege Üniversitesi Kampüsü içerisindeki Bilal Saygılı Camisinden seçilmiştir.
- 18 Aralık 2024’te Konya’da düzenlenen “Arapça Günü Etkinlikleri” kapsamında bir öğrencinin IŞİD militanı gibi giydirilip eline oyuncak silah verilerek arkadaşlarına ateş ettirildiği bir gösteri gerçekleştirilmiştir. Bu etkinlik, kamuoyunda büyük tepki toplamıştır.
- Manisa’nın Kula ilçesindeki Jeopark Ortaokulu’nda, ÇEDES projesi kapsamında düzenlenen “Filistin İçin Tek Yürek” adlı etkinlik, içerdiği sahneler nedeniyle kamuoyunda tepki çekmiştir. Gösteride, sahnede kanlı kefenler, kesik kol ve bacak maketleri sergilenmiş; ayrıca öğrencilere oyuncak silahlar verilmiştir. Etkinliğe Kula Kaymakamı, Kula Belediye Başkan Vekili, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve diğer protokol üyeleri de katılmıştır.
TÜİK’in 2023 yılı verilerinin paylaşıldığı rapora göre, çocuk yaşta evlilikler ve erken yaşta doğumlar, kız çocuklarının eğitim hayatından kopmasına neden olmaya devam ediyor. 2023 yılında 16-17 yaş grubundaki 10 bin 471 kız çocuğunun evlendirildiği belirtilirken, aynı dönemde 15-17 yaş grubunda 6 bin 505, 15 yaş altında ise 130 çocuğun doğum yaptığı kaydedildi.
Raporda, Eğitimden uzaklaşmanın, yalnızca çocukların eğitim haklarının ihlaline değil, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik sağlıklarının da tehlikeye girmesine yol açtığı vurgulandı. OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim 2024” raporuna göre, Türkiye’de 15-29 yaş grubundaki gençlerin %28’i ne eğitimde ne işte ne de bir staj programında yer alıyor. Bu oran, OECD ortalamasının (%13) iki katından daha fazla.
Bu veriler, kız çocuklarının eğitime erişimini engelleyen toplumsal ve ekonomik faktörlerin, cinsiyet eşitliği açısından derinleşen sorunlara işaret ettiğini ortaya koyuyor.
Çocuk işçiliği ve MESEM’ler
TÜİK verilerine göre, zorunlu eğitim çağındaki 15-17 yaş grubundaki çocukların %22,1’inin iş gücüne katıldığı belirtilirken, erkek çocuklarda bu oranın %32,2, kız çocuklarında ise %11,5 olduğu kaydedildi.
Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) de dikkat çeken raporda, bu merkezlerde bir gün okula giden ve dört gün iş yerinde çalışan öğrenci sayısının 421 bin 520 olduğu bilgisi paylaşıldı.
Uygulama kapsamında çocuklara asgari ücretin üçte biri oranında staj ücreti verilirken, bu ücretin üçte ikisi kamu kaynaklarından karşılanıyor. Rapora göre bu durumda çocukların emeği, patronlara bizzat siyasi iktidar tarafından adeta altın tepside sunuluyor.
Raporun tam haline buradan ulaşabilirsiniz.
Eğitim Sen’in basın toplantısını buradan izleyebilirsiniz.