Su ve İklim Krizi: Çocuklar İçin Artan Tehdit

iklim krizi
Paylaş

İklim değişikliği, su kaynakları üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Mevsim geçişlerini bozarak, aşırı hava olaylarını artırarak ve su kaynaklarını kirleterek, çocukların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu suyun kalitesini ve miktarını tehdit ediyor.

İklim değişikliği, su kaynakları üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Mevsim geçişlerini bozarak, aşırı hava olaylarını artırarak ve su kaynaklarını kirleterek, çocukların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu suyun kalitesini ve miktarını tehdit ediyor.

UNICEF’e göre su ve küresel iklim krizi hakkında bilinmesi gereken 10 şey:

1- Günümüzde iklim değişikliğinin en belirgin etkileri su kaynakları üzerinde hissediliyor ve milyonlarca çocuk bu etkilerden doğrudan etkileniyor. Aşırı hava olayları ve değişen su döngüleri, özellikle savunmasız durumdaki çocukların temiz içme suyuna erişimini zorlaştırıyor.

2- 2001 ve 2018 yılları arasında yaşanan doğal afetlerin yaklaşık yüzde 74’ü kuraklık ve selleri gibi suyla ilgiliydi. İklim değişikliğindeki hızlanmayla birlikte, bu tür olayların daha da artacağı öngörülüyor.

3- Yaklaşık 436 milyon çocuk, su sıkıntısının yoğun olduğu bölgelerde yaşıyor. Bu bölgelerde suya erişim zor ve temiz su sağlama hizmetleri yetersiz.

4- Afetler, su kaynaklarını yok edebilir veya kirletebilir, bu da kolera ve tifo gibi salgın hastalıkların yayılma riskini artırır.

5- Artan sıcaklıklarla birlikte, tatlı su kaynaklarındaki mikroorganizmalar çoğalabilir ve bu da suyun içilmesini tehlikeli hale getirir.

6- Kirli su kaynakları, çocukların hayatını ciddi şekilde tehdit eder. Suyla bulaşan hastalıklar, 5 yaşından küçük çocuklar arasında en yaygın ölüm nedenidir.

7- Her gün, 5 yaşından küçük binden fazla çocuk, yetersiz su, sanitasyon ve hijyen koşullarıyla bağlantılı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Her yıl bu nedenle 1,4 milyondan fazla insan ölüyor.

8- İklim değişikliği, su stresini artırıyor; suya olan talep, su arzını aşıyor. Bu durum, su kaynaklarına erişim için rekabeti ve çatışmaları artırabilir.

9- 2040’a kadar, her 4 çocuktan yaklaşık 1’inin aşırı su stresine maruz kalan bölgelerde yaşayacağı öngörülüyor.

10- Yükselen deniz seviyeleri, tatlı suların tuzlanmasına neden oluyor ve milyonlarca insanın ihtiyacı olan su kaynaklarını kullanılamaz hale getiriyor.

Su ve sanitasyon hizmetlerini, iklim değişikliğinin etkilerine dayanıklı hale getirmek, çocukların sağlığını koruyabilir ve hayatlarını kurtarabilir. Ayrıca, suyu daha etkin kullanmak ve güneş enerjili su sistemlerine geçiş yapmak, sera gazlarını azaltarak çocukları gelecekteki tehlikelerden koruyabilir.

UNICEF’e göre, politika yapıcılardan halka kadar herkesin bu konuda bir rolü var ve kaybedecek zaman yok.

Paylaş