DSÖ’den Çocuklarda İşitme Kaybı Uyarısı: Erken Müdahale Hayat Kurtarıyor

isitme-kaybi-mediach.net
Paylaş

Dünya genelinde milyonlarca çocuk işitme kaybıyla karşı karşıya. Erken teşhis ve müdahale, bu çocukların yaşam kalitesini artırmada hayati öneme sahip.

Dünya genelinde işitme kaybı yaşayan çocuk sayısı hızla artıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, dünya nüfusunun %5’i -yaklaşık 430 milyon kişi- işitme kaybı nedeniyle rehabilitasyona ihtiyaç duyuyor. Bu grubun 34 milyonunu çocuklar oluşturuyor. DSÖ, yayımladığı raporda, çocuklardaki işitme kaybının %60’ının önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını bildirdi. Örgüt ayrıca, 2050 yılına kadar 700 milyondan fazla kişinin (her 10 kişiden 1’i) engellilik yaratan işitme kaybına sahip olacağını tahmin ediyor.

İşitme Kaybı Nedir ve Nasıl Belirlenir?

DSÖ’nün tanımına göre, işitme kaybı, her iki kulakta da 20 desibelden daha düşük bir işitme seviyesine sahip olma durumudur. Hafif, orta, ileri ve çok ileri derecelerde ortaya çıkabilen işitme kaybı, konuşmayı ve anlamayı zorlaştırır, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler. Çocuklarda, işitme kaybı dil gelişimi ve bilişsel yetenekler üzerinde doğrudan etkili olabilir. Erken yaşlarda tespit edilmediğinde çocukların sosyal ve eğitim hayatında önemli aksaklıklar yaşamasına neden olabilir.

Çocuklarda İşitme Kaybına Yol Açan Nedenler

Çocuklarda işitme kaybı genetik faktörlerden doğabileceği gibi, doğum öncesi ve sonrası karşılaşılan sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir. DSÖ, prenatal (doğum öncesi) dönemde geçirilen enfeksiyonlar, doğum sırasındaki oksijen yetersizliği, düşük doğum ağırlığı gibi faktörlerin işitme kaybına yol açabileceğini belirtti. Ayrıca, çocukluk döneminde sık karşılaşılan kronik kulak enfeksiyonları ve menenjit gibi hastalıklar da işitme kaybına neden olabiliyor.

Eğitim ve Sosyal Yaşam Üzerindeki Etkiler

İşitme kaybı, tedavi edilmediğinde çocukların yaşam kalitesi üzerinde derin etkiler yaratıyor. DSÖ’ye göre, işitme kaybı yaşayan çocuklar, gelişmekte olan ülkelerde eğitim alma fırsatlarından büyük oranda mahrum kalıyorlar. Bunun yanında, işitme kaybı yaşayan yetişkinlerin iş bulma olasılığı daha düşük ve çalışanlar arasında da işitme kaybı yaşayanların büyük çoğunluğu daha düşük gelirli pozisyonlarda çalışmak zorunda kalıyor.

Erken Teşhis ve Müdahalenin Önemi

Uzmanlar, işitme kaybının erken dönemde teşhis edilmesinin çocukların yaşam kalitesini artırmada hayati bir rol oynadığını vurguluyor. Özellikle yeni doğanlar, okul öncesi çocuklar ve risk altındaki gruplar için düzenli işitme taramaları yapılması gerektiğini belirten DSÖ, bu taramaların hem klinik ortamlarında hem de topluluk merkezlerinde yapılabileceğini ifade ediyor. DSÖ’nün geliştirdiği teknolojiler arasında, düşük maliyetli ve kolayca uygulanabilir tarama araçları da yer alıyor. “hearWHO” uygulaması gibi dijital çözümler sayesinde işitme kaybı ve kulak hastalıklarının tespiti mümkün hale gelebiliyor.

Rehabilitasyon ve Tedavi Yöntemleri

DSÖ, işitme kaybı yaşayan çocukların ve yetişkinlerin rehabilitasyonu için çeşitli teknolojik çözümler ve terapi yöntemleri öneriyor. İşitme cihazları, koklear implantlar ve diğer yardımcı teknolojiler, işitme kaybı yaşayan kişilere büyük fayda sağlıyor. Ayrıca, dil terapileri, işitme kaybı yaşayan çocukların eğitim hayatına daha iyi adapte olmalarına yardımcı olurken, işaret dili gibi alternatif iletişim yolları da bu sürece katkıda bulunuyor.

Paylaş